Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği (IASP) ağrıyı “Gerçek veya potansiyel doku hasarı ile ilgili hoş olmayan, duyusal ve duygusal deneyim” olarak tanımlar.

Klinik pratikte ağrı sınıflandırma sistemleri anatomik, etiyolojik, yoğunluk, süre ve patofizyolojik sınıflandırmaları içerir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, anatomik, etiyolojik, süre ve patofizyolojik sınıflandırmalar en sık kullanılan sınıflandırma sistemleridir.

Anatomik Sınıflandırma

Anatomik ağrı sınıflandırma sistemi, vücutta ağrının hissedildiği  belirli bölge veya bölgeleri tanımlar.

Ağrıyı tanımlamak için ilgili vücut yeri  kullanılır ve genellikle pratikte  sık kullanılan  sınıflandırma sistemidir.

Örnek: baş ağrısı, bel ağrısı vb.

Etyolojik Sınıflandırma

Etiyolojik ağrı sınıflandırma sistemi ağrının etken faktörünü tanımlar.

Ağrının etyolojik sınıflandırması öncelikle kanserli ve kanserli olmayan ağrı olarak (malign ve malign olmayan) alt gruplara ayrılabilir.

Etiyolojik ağrı faktörleri arasında akut yaralanmalar veya altta yatan hastalıklar bulunur. Altta yatan hastalık veya durum  akut veya kronik olabilir.

Örnek: kanser ağrısı, lomber disk hernisi  vb.

Ağrı yoğunluğu

Çeşitli ölçekler kullanılarak ağrının şiddeti değerlendirilerek, şiddet derecesine göre sınıflandırılabilir.

Ağrının Süresine göre Sınıflandırma

Ağrı Süresi sınıflandırma sistemi, kişinin ağrıyı yaşadığı süreye göre yapılır. Süreye göre İki temel  sınıflandırma akut ve kronik ağrıdır.

Akut ağrı, 3 ila 6 ay içinde düzelen kısa süreli ağrıdır.

Akut ağrı genellikle akut yaralanma veya travma ile ilişkilidir ve vücutta bir alerme edici sistem olarak işlev görür.

Kronik ağrı ise,  dokuların iyileşmesi için öngörülen süre sonunda halen devam eden (sürekli veya aralıklı) ağrı olarak tanımlanmaktadır.

 Kronik ağrı, 3 ay veya daha uzun süreli ağrıdır ve genellikle psikolojik  bazı durumlar da dahil olmak üzere çeşitli bozuklukların da eşlik ettiği ağrılardır.

Patofizyolojik Sınıflandırma

Patofizyolojik ağrı sınıflandırma sistemi, ağrı oluşumu sırasında ağrıya neden olan patofizyolojik mekanizmaya dayanmaktadır. İki ana patofizyolojik yol nosiseptif ve nöropatik mekanizmalardır.

  Nosiseptif ağrı,  iç organlar, kaslar ve / veya kemik gibi hasarlı dokulardan kaynaklanabilir. Nosiseptif ağrının 2 ana kategorisi somatik ve viseral ağrıdır(iç organ kaynaklı). Somatik ağrılar, deri, kaslar ve kemikler gibi kas-iskelet sistemi yaralanmalarında oluşur. Somatik ağrılar da yüzeyel ve derin somatik olarak ayrılabilir. Örneğin cildin yüzeyinde meydana gelen küçük bir kesi sonrası oluşan ağrı yüzeyel somatik ağrıdır. Derin somatik ağrılara örnek olarak ise kalça kırığı verilebilir.

Refere  ağrı olarak da adlandırılan viseral ağrı, iç organlardan kaynaklanan , tam olarak lokalizasyonu zor olabilen ağrıdır.

  Nöropatik ağrı, ise sinir sisteminin hastalığı, yaralanması veya işlev bozukluğu sonucu oluşan sekonder anormal sinirsel aktiviteden kaynaklanır.

Nöropatik ağrı, merkezi veya periferik sinir sistemini etkileyen bir lezyon veya fonksiyon bozukluğu sonucu oluşur. Bu mekanizma ile oluşan ağrılı durumlarda uyuşma, karıncalanma, yanma gibi semptomlar eşlik eder. Örnek: sinir sıkışması vb.

Hazırlayan: Uz. Dr. Tülay ERÇALIK

Türk Algoloji Ağrı Derneği  | 2022 © Tüm Hakları Saklıdır
by orucerem
enterusermagnifiercrossmenu-circle
linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram