Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Ülkemizde yaklaşık her 10 kadından biri yaşam boyunca meme kanserine yakalanmaktadır. Meme kanseri yaşın ilerlemesi ile görülme oranı artmaktadır. Bu nedenle 40 yaşından sonra meme kanserinin erken tanısı için yıllık mamografi, doktor muayenesi ve aylık kendi kendini muayene yöntemlerini uygulamak gerekir. Bu yöntemlerle meme kanserini erken yakalamak mümkün olacaktır. Erken tanı konmuş meme kanseri tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Meme kanseri, meme parankimini oluşturan süt yapan hücreler veya süt kanallarını oluşturan hücrelerin amaçsız ve kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Hücrelerin çoğalması ve büyümesi için uzun zaman geçmesi gerekir. Çoğalan hücreler lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına yayılabilirler. Amaç, meme kanserinin kan ve lenf yoluyla yayılmadan önce meme içinden küçük bir kitle iken tanı konmasıdır. Bu aşamadan tanı konan hastalarda tedavi tamamen mümkündür.
Meme kanserinin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak meme kanseri için risk olacak bazı faktörler bilinmektedir.
Meme kanseri için risk faktörleri
Bu özelliklere sahip olan kadınların daha dikkatli olmaları gerekmektedir.
Genç yaşta meme kanseri olan ailelerde özellikle BRCA ½ genlerini de içeren meme Gen paneli yapılmaktadır. BRCA gen mutasyonu taşıyan kadınlara belli yaşlardan sonra Profilaktik Mastektomi ve rekonstrüksiyon yapılmaktadır . Hedef meme dokusunu tümüyle alınanması ile meme kanseri gelişimini %99 yok etmektir. BRCA ½ de mutasyon varlığında yumurtalıklarda da risk artar. Bu gibi durumlarda 40 yaşından sonra yumurtalıkların alınması önerilmektedir.
Meme kanserinden korunma
Meme kanserinde erken tanı için ne yapılmalıdır?
Memesinden hiçbir şikayeti veya kitlesi olmayan kadınlarda olası bir meme kanserini erken dönemde tanı koymak için kullanılan yöntemlere”TARAMA YÖNTEMLERİ” denmektedir. Bu genellikle 40 yaşından sonra başlamalıdır. Ancak 30 yaşından itibaren bilinçlenip aylık kendi kendine meme muayenesi ile memelerin kontrol edilmesi uygun olmaktadır. Tarama yöntemleri 3 şekilde yapılmaktadır.
1- Mamografi: Memesinden hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda 40 yaşından sonra yıllık mamografi çekilmesi, meme kanserini ele gelen büyüklüğe ulaşmadan tesbit edilmesini sağlar. Ailesinde meme kanseri olanlar da ise ilk mamografi 32 yaşından itibaren yapılmalıdır. Herediter meme kanserinde ise bu kontroller 26 yaşında başlamalıdır. Mamografi özel tip X ışınları ile çekilir. Meme iki plastik plak arasında sıkıştırılır. Meme içinde iyi ve kötü huylu kitleler, şüpheli mikrokalsifikasyonlar hakkında bize bilgi verir.
2- Kadınların aylık kendi kendini muayene etmesi kolay bir yöntem olup, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoz veya rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınlar periyodik olarak ayda bir kez aynı günlere denk getirerek meme muayenesini yapmaları gerekmektedir. Kendi kendini meme muayenesi için belden üst taraftaki giysileri çıkarıp ayna karşısında, duş yaparken ve sırt üstü yatarken meme muayenesi yapılmalıdır. Bu şekilde, her ay kendi memesini muayene eden kadınlar kendi meme içindeki dokuları tanıyarak bunun dışında oluşan farklılıkları anında farketmesine yol açar.
3- 40 yaşından sonra yılda bir kez memesinde hiçbir şikayeti olmayan kadınların doktora başvurarak muayene olması gerekmektedir.
Memede saptanan her kitle kanser midir?
Memede ele gelen kitlelerin %90 kanser değildir. Genç yaşlarda fibroadenom veya kist denen kanser olmayan kitleler çok görülür. Orta ve ileri yaşlarda fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebilir. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması bunun kanser olduğu anlamına gelmez. Ancak meme de ele gelen farklı bir yapı veya kitlenin ne olduğunun mutlaka aydınlatılması gerekmektedir. Ağrısız olması bunun önemli olmadığini göstermez. Meme de kitle farkedildiğinde mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Memede kitle saptandığında neler yapılır?
Doktor muayenesini takiben memedeki kitlenin ne olduğunu anlamamız için aşağıdaki işlemler yapılır.
Meme kanserinin tedavisinde neler yapılmaktadır?
Meme kanserinin tedavisi bir çok tedavi yöntemlerinin birlikte kullanılması ile mümkün olmaktadır; Cerrahi, İlaçla tedavi – Kemoterapi, Işınla tedavi – Radyoterapi, Hormonoterapi
MEME KANSERİNDEN KORKMAMAK GEREKİR, GEÇ KALMAKTAN KORKULMALIDIR.
Prof.Dr.Abdullah İğci